7 Günde Karadeniz Keşfi: Yeşilden Maviye Road Trip Rotası
Yemyeşil bir doğa içinde yolculuk yapmak ve her gittiğiniz şehirde büyüleyici bir doğa harikası ile karşılaşmak ister misiniz? Cevabınız “Evet” ise Karadeniz turuna çıkma zamanı gelmiş demektir.
Ülkemizin iklimi, doğası, yemekleri ile kendine has özelliklere sahip olan Karadeniz Bölgesi, oksijene doymak için en uygun tercih. Yaylaları ve dağları kaplayan ormanları ile Karadeniz, göz kamaştırıcı doğal güzelliklere sahip. Tüm bu doğal zenginliği yakından görmek için yapmanız gereken ise Karadeniz’e doğru yola çıkmak. Bir yanınızda yemyeşil doğa, diğer yanınızda Karadeniz’in dalgaları ile seyahat edip Karadeniz’de gezilecek yerleri keşfedeceğiniz bu yolculukta ise Garenta avantajları ile yanınızda!
Garenta ile yapacağınız 7 gün ve üzeri araç kiralamalarında net %50 indirim fırsatı sizi bekliyor. Bu fırsatı kaçırmadan Karadeniz’i boydan boya keşfetmenin tam zamanı. “Peki, nerelere gitmeliyim?” diye düşünüyorsanız sizin için Doğu Karadeniz’den başlayıp Batı Karadeniz’de son bulan, boylu boyunca Karadeniz’i görebileceğiniz bir rota hazırladık. O halde yolculuğa başlayalım.
Trabzon
Karadeniz keşfinde ilk şehrimiz, bölgenin en meşhur illerinden biri olan Trabzon. Doğu Karadeniz’de bulunan Trabzon sadece doğal güzellikleri ile değil, tarihi ile de dikkat çeken bir şehir. 4000 yıllık bir tarihe sahip bu şehir, Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine girdiği 1461’e kadar Trabzon Rum İmparatorluğu’nun başkentliğini yapmış. Neredeyse 250 yıl bir imparatorluğun başkenti olan bu şehirde tarihin izlerini de görmek mümkün. O zaman Trabzon’un hem tarihini hem de doğal güzelliğini keşfedebileceğiniz yerleri ile Karadeniz turuna başlayalım.
Uzungöl
Trabzon’da görülmesi gereken yerlerin başında gelen Uzungöl, bu şehrin büyüleyici doğasını keşfetmek için en güzel tercih.
Trabzon’un Çaykara ilçesinde bulunan Uzungöl, Haldizen Deresi’nin doğal yollarla önünün kapanması ile oluşmuş bir doğal güzellik. Deniz seviyesinden 1100 metre yükseklikte bulunan bu gölün etrafı ise yemyeşil bir ormanla çevrili. Yeşilin maviyle buluştuğu bu manzara ise adeta tablo gibi. Bu tabloya uzaktan bakmak isterseniz Uzungöl Seyir Terası’na çıkabilir ya da tepedeki kafelerde çay keyfi yaparak manzaranın tadının çıkarabilirsiniz.
Uzungöl’ün etkileyici doğasını yakından keşfetmek için de göl çevresinde düzenlenen ATV ve bisiklet turlarına katılabilirsiniz.
Sümela Manastırı
Doğal güzelliği ile Trabzon keşfinden sonra şimdi de bu şehrin geçmişinde bir yolculuğa çıkalım. Şimdiki durağımız, Maçka ilçesindeki Altındere Vadisi içinde bulunan Sümela Manastırı.
Vadinin içinde Karadağ’ın eteklerinin üzerinde bulunan Sümela Manastırı, denizden 1150 metre, vadiden ise 300 metre yüksekte yer alan büyüleyici bir yapı. Manastırın yapımı için net bir tarih bulunmasa da 13. yüzyıldan itibaren şu anki halini koruyarak geldiği biliniyor. Tabii ki tarihin ilerleyen zamanlarında duvarlarındaki freskler yenilenmiş ve manastıra farklı bölümler eklenmiş. Böylelikle zaten büyüleyici olan Sümela Manastırı daha da ihtişamlı hale gelmiş.
Sümela Manastırı, Trabzon’un en meşhur tarihi yerlerinden biri olsa da Maçka ilçesinde bu manastır dışında başka manastırlar da bulunuyor. Bu yüzden Sümela Manastırı gezisinden sonra Vazelon Manastırı ve Peristera (Kuştul) Manastırı’nı da ziyaret etmeyi unutmayın.
Sinop
Şimdi, doğal güzellikleri ile hayran bırakan bir diğer Karadeniz şehrine doğru yola çıkma zamanı. Sıradaki durağımız, ünlü filozof Diyojen’in şehri olarak bilinen Sinop.
Türkiye’nin en kuzeyinde yer alan Sinop, doğal güzellikleri ile görenleri kendine hayran bıraktığı kesin. Aynı zamanda burası tıpkı Trabzon gibi farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir şehir. Bu nedenle de kültürel ve doğal zenginliklerle dolu bir gezi, Sinop’ta sizi bekliyor.
Sinop’un geçmişine bir yolculuk yapmak için yüzyıllar boyunca şehri koruyan Sinop Kalesi’ni, şarkılara konu olan Tarihi Sinop Cezaevi’ni ve Romalılardan günümüze kadar gelen Balatlar Kilisesi’ni ziyaret edebilirsiniz. “Peki, Sinop’un doğal güzellikleri neler?” diyorsanız yeşilin ve mavinin peşinde Sinop’ta gezilecek yerleri keşfedelim.
Hamsilos Koyu
İlk olarak Karadeniz’in masmavi sularının doğayla buluştuğu Hamsilos Koyu’na gidelim. Şehir merkezinden yaklaşık 14 kilometre uzaklıkta bulunan Hamsilos Koyu, denizin keyfini çıkarabileceğiniz bir sahilden öte Türkiye’de eşi benzeri bulunmayan bir doğa harikası. Çünkü genellikle İskandinav kıyılarında görünen fiyort oluşumunu Hamsilos Koyu’nda da görmek mümkün.
Karadeniz’in sert dalgalarının kayaları oyması ile oluşan bu fiyort, geçmişte balıkçılar ve denizciler için de bir sığınak alanı olmuş. Şu anda ise görülmeye değer manzaraları ile Sinop’ta gezilecek yerler listesinin ilk sıralarında yer alıyor.
Erfelek Tatlıca Şelaleleri
Sinop’un bir diğer doğal güzelliğini görmek için şimdi, Erfelek ilçesine doğru yola çıkalım. Erfelek Tatlıca Şelaleleri, iki ormanın kesiştiği bir vadinin içerisinde bulunan şelaleleri kapsayan bir alan. Uzunluğu yaklaşık 2 kilometre olan bu vadide tam olarak 28 tane şelale bulunuyor. Kayaların üzerinden akan sular, yemyeşil doğayla da birleşince ortaya muhteşem manzaralar çıkıyor. Size de sadece yeryüzündeki bu cennette doğa yürüyüşüne çıkmak kalıyor.
Bartın
Karadeniz turunda son durağımız için Batı Karadeniz’e doğru yola devam etme zamanı. Çünkü Karadeniz’in sahilleri ile meşhur şehri Bartın sizi bekliyor.
Bartın’ın özellikle Amasra ilçesi, yaz tatillerinde farklı bir seçenek arayanlar için eşsiz bir tercih. Amasra’da İnkumu Plajı, Çakraz Plajı, Büyük Liman Plajı gibi Karadeniz’in sularına kendinizi bırakabileceğiniz pek çok plaj bulunuyor. Karadeniz’in yemyeşil doğası ile deniz keyfi yapmak için birebir.
Tabii ki Bartın’ın güzellikleri, Amasra ile sınırlı değil. Büyüleyici doğa harikaları ile Bartın, Karadeniz Bölgesi’nin incilerinden biri. O halde, Bartın’ın doğal güzelliklerini keşfetmeye hazırsanız yolculuğa başlayalım.
Küre Dağları Milli Parkı
Bartın yolundayken bile doğal güzellikler karşınıza çıkmaya başlayacak. Bunlardan biri de Küre Dağları Milli Parkı.
Kastamonu ve Bartın arasında yer alan Küre Dağları Milli Parkı, tam bir nefes alma durağı. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde de bahsettiği gibi burası ağaç deryası. Yeşilin her tonunu görebileceğiniz doğası, içerisinde gürül gürül akan akarsuları ve şelaleleri ile bu milli parkta atacağınız her adımda yeni bir büyüleyici manzara keşfedeceğiniz kesin.
Güzelcehisar Lav Sütunları
Bartın’da bir diğer durağımız, 80 milyonluk tarihi ile görenleri kendine hayran bırakan Güzelcehisar Lav Sütunları.
Dünyada Kuzey İrlanda, İskoçya ve Amerika’da görülen lav sütunlarının ülkemizdeki örneği de Bartın’da bulunuyor. Volkandan çıkan lavların soğuyup kristalleşmesi ile oluşan Güzelcehisar Lav Sütunları’nın 80 milyon yıl önce oluştuğu biliniyor. Karadeniz’in masmavi suları ile buluşan bu devasa lav sütunlarını daha yakından görmek için tekne turlarına katılabilirsiniz.
Bu yolculukta son durağımız olan Bartın ile doğudan batıya Karadeniz gezimizin sonuna geldik. Karadeniz’in eşsiz doğasını keşfettiğimiz bu gezide “Biraz da yayla havası alalım.” derseniz rotaya farklı duraklar eklemek için “Karadeniz’in En Güzel Yaylaları” yazımızı okuyabilirsiniz. “Yola devam.” diyenler için de şimdiki durağımız Sakarya. Sakarya’da gezilecek yerleri keşfetmek için “Sakarya Gezi Rehberi” yazımızı okuyabilirsiniz.